Düzce’de yaşayan Arzu İlhan, çocukken merak saldığı ebru sanatını yaklaşık 40 yıl sonra açtığı atölyede klasik ve modern tarzda eserler ortaya çıkararak icra ediyor.
İlkokul yıllarında ecdat yadigarı ebru sanatıyla ilgili belgeselleri izleyen 49 yaşındaki ev hanımı İlhan, peşini bırakmayan tutkusunun 2012 yılında eğitimini almaya karar verdi.
İlhan, Kültür ve Turizm Bakanlığı ebru sanatçısı İbrahim Sami Özen’den yaklaşık 7 yıllık ders sürecinin ardından icazetini aldı. İki çocuk annesi İlhan, eğitim sürecinde de evinin mutfağında oluşturduğu küçük alanda hobi amaçlı eserler ortaya çıkardı.
Ebru tutkusunu mesleğe dönüştürmek isteyen İlhan, 2019 yılında da Düzce ÜniversitesiKaynaşlı Meslek Yüksek Okulu Geleneksel Türk Sanatları Bölümünden mezun olarak çalışmalarına akademik boyut kazandırdı.
Yaklaşık 3 ay önce atölye açan İlhan, geçmişten miras ebru sanatını gelecek nesillere aktarma hevesiyle çalışmalarını sürdürüyor.
“Geleneksel sanatlarımızı daima yaşatmalıyız”
Arzu İlhan, AA muhabirine, 10 yaşından beri ebruya ilgi duyduğunu söyledi.
Ebruya ilgisinin artarak devam ettiğini, yaklaşık 13 yıl önce hayalini gerçeğe dönüştürmek için harekete geçtiğini anlatan İlhan, “2012 yılında hocam İbrahim Sami Özen’den ders almaya başladım. Ebruyu hobi değil, meslek olarak görüyordum. Çalışmalarıma evin mutfak kısmında devam ediyordum. Ebruda evde çalışmak çok zordur çünkü kokulu malzemeler kullanılır. Evdekiler çok rahatsız olurlardı ama ben onları hiç dinlemeden devam ediyordum.” diye konuştu.
İlhan, 7 yıllık zorlu eğitim sürecinin ardından icazetini aldığını, Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları Bölümünde de ebrunun yanı sıra çini, tezhip, hat ve minyatür de öğrendiğini kaydetti.
Ebruda klasik çalışmayı sevdiğini ancak öğrendiği diğer sanatları da bu eserlerle harmanladığından bahseden İlhan, aynı zamanda modern çalışmalar da ortaya koyduğunu dile getirdi.
İlhan, ebruyu klasiğini bozmadan farklı alanlarda kullandığını aktararak, “Ebru, teknede suyun içinde yapılan bir sanat, onu kağıda çıkarıyoruz. Kağıtları kolaj tekniğiyle kesiyorum, farklı yerlerde kullanabiliyorum. Çizgilerle desenlerle farklı şekillere sokabiliyorum. Tasarım yeteneğimi de göstermeye çalışıyorum. Bu şekilde genelde tablolarda kullanıyorum ama defter ciltlemede, kumaş ve çantaların üzerine de ebru çalışıyorum. Bez çantaların üzerine ebrularımı baskı yapıyorum.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 2 yıl önce de Düzce BelediyesiKent KonseyiKadın Meclisi ile tanıştığını belirten İlhan, “Sanat Sokağı” çalışmalarıyla kendini daha iyi tanıtarak geniş kitlelere ulaştığı söyledi.
İlhan, çalışmalarına ilgi artınca yaklaşık 3 ay önce kent merkezinde atölye açtığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Atölye hayalim vardı, onu geçekleştirdim. Açıkçası burası benim dünyam. Bu dünyada ne yapabilirim, neler üretebilirim, kendime ve sanata ne kadar faydalı olabilirim, hedeflerim bunlar. Öğrenci de yetiştirmek istiyorum. Bunlar geçmişten bugüne üstatlarımızın bize aktardığı geleneksel sanatlarımız. Bunları daima yaşatmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu sanatların, ilgilenen kişilerle bütünleştirip hayatın içinde tekrar var olmasını sağlamayı amaçlıyorum.”
Kadın girişimcilere önemli destekler sağlandığına işaret eden İlhan, hemcinslerine bunlardan yararlanma çağrısı yaptı.
Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
